Saadet Partisi milletvekilleri, TBMM Genel Kurulunda, Sağlık Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığının 2024 yılı bütçeleri üzerinde söz aldı.
Saadet Partisi Bursa Milletvekili Cemalettin Kani Torun, salı günü geçirdiği kalp krizi sonrası yaşamını yitiren Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez’e Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı diledi.
Hükümetin sağlık alanında yaptığı çalışmalar içinde en çok göz önünde olan yatırımın şehir hastaneleri olduğunu anlatan Torun, vatandaşın sağlık hizmetine ulaşmasında kolaylık sağlayacağı belirtilen şehir hastanelerinin, inşaatından faaliyetlerine kadar birçok problemi ortaya çıkardığını savundu.
Torun, şehir hastanelerinin hazineyi adeta “sömürdüğünü” ileri sürerek, “Sistem, bütçeye ciddi borç yükü getiriyor. İşletmecilere adeta bir servet transferi yapılmaktadır. 25 yıl hizmet karşılığı ödeme yapılacak bu hastanelerin ödemeleri döviz cinsinden yapılmaktadır. Ülkenin içinde bulunduğu kriz ortamı dikkate alındığında yalnızca 3 yıllık kira bedeli ile hastanenin yapım maliyeti karşılanmaktadır.” dedi.
Yapılan sözleşmelerin kamu yararını ihlal ettiğinin açık olduğunu savunan Torun, “Neresinden tutarsak elimizde kalan finansal tahrip ile karşı karşıyayız. Bakanlık işletmecilerle anlaşarak bu hastaneleri bir an evvel devletleştirmeli.” diye konuştu.
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, şehir merkezlerinin dışına yapılan ve ulaşımı zor olan şehir hastanelerinin, sağlıkta özel sektörün hasta karşılama oranını artırdığını, bu durumun vatandaşa sağlık harcamalarında fiyat, muayene farkı olarak geri döndüğünü söyledi.
Vakıf üniversitesi hastanelerinde muayene, tetkik farklarından ciddi rakamların ortaya çıktığını aktaran Kaya, “Bu da beraberinde kamu hastanelerine olan talebi arttırmakta ancak bu hastaneler ne fiziki ne de personel olarak yeterli olmaktadır. Sağlık hizmetlerinin daha etkin ve verimli bir şekilde verilebilmesi için bütçeden uluslararası standartlarda yüzde 10’un üzerinde olması gereken bir pay ayrılması şartken, Türkiye, OECD ülkelerine kıyasla sağlığa en az parayı ayıran ülke konumundadır.” ifadelerini kullandı.
“Ben sizin vicdanınıza şahit oldum”
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez’e Allah’tan rahmet dileyerek, TBMM çatışı altında tüm milletvekillerince kendilerine gösterilen dayanışmanın ulvi bir davranış olarak hatırlanacağını dile getirdi.
Yapılan görüşmeler sırasında zaman zaman sert eleştirilerde bulunulabildiğini ancak utanç duyulacak söz ve davranışlardan kaçınmak gerektiğini belirten Kaya, şöyle konuştu:
“Hasan Bitmez bey, siyaseti sürekli veriye ve bilgiye dayalı yapmıştır. Bir siyasi düşünceyi dile getirdiği zaman mutlaka onun belgesini ortaya koymuş ve hakikatten ayrılmadan düşüncelerini ifade etme gayretinde olmuştur. O gün bu kürsüde de 20 dakikalık süreç içerisinde efsane bir konuşma yaptı. AK Parti’nin bir kısım milletvekilleri sıralara vurarak bir milletvekiline yakışmayacak şekilde protesto etmek gibi çirkin bir davranışta bulundular. Mücadele de kavga da mertçe olur. Kişi savunmasız kaldığı zaman mertlik gereği saldırıyı durdurmak gerekir. Bu mertliği buradaki birçok milletvekili de gösterdi. Bitmez’in yere düşmesinden itibaren üzerlerine düşen vicdani ve insani sorumluluklarını yerine getirdi. Ama tutanaklara yansıyan bir söz var ve bu söz TBMM için bir utançtır. ‘Allah’ın gazabı böyle olur’ şeklinde bir söz tutanaklara geçiyor.
Burada üzüntülerini paylaşan birçok AK Partili milletvekilinin olduğunu bildiğim için bu ahlaksızca, bu utanmazca sözün sahibini ortaya çıkarmanın hem Meclis Başkanlık Divanı’nın hem de AK Parti’li 264 milletvekilinin vazifesi olduğunu düşünüyorum. Çünkü o söz ‘AK Parti sıralarından’ diye tutanaklara geçti. Bu isim gizlenmeye devam eder, açıklanmazsa, Saadet Partisi olarak biz bu sözün sahibinin 264 AK Parti’li milletvekilinin olduğunu kabul etmek durumunda kalacağız. Bu milletvekilinin kim olduğu tutanaklara geçirilmek zorundadır. Hepimiz milletvekiliyiz ve zaman zaman ağzımızdan arzu etmediğimiz sözler de çıkabilir. Özür dilemek, bu yaptığı davranışın insani olmadığını söylemek de insani bir durumdur, erdemdir. Ben sizin vicdanınıza şahit oldum, bunun zedelenmemesi sizlerin elinde.”
Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, AK Parti’li milletvekillerinin hem Sağlık Bakanlığı hem de İçişleri Bakanlığı hakkında övgülerle bahsederken muhalefet partilerinin eleştirilerini sıraladığını anımsattı.
“Eleştiriler olacak ki siz özeleştiri yapma erdemine sahip olasınız, eleştiri olacak ki siz yapmış olduğunuz yanlışlıkları, hatalarınızı düzelteceksiniz.” ifadesini kullanan Özdağ, 2024 yılı bütçesinin 34 günlük Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinin ardından Genel Kurula geldiğini hatırlattı.
Özdağ, “Milletvekilleri Plan ve Bütçe Komisyonunda eleştirilerde ve tavsiyelerde bulundular, önergeler de sundular ama siz değil bir sayfayı, değil bir maddeyi, değil bir paragrafı, değil bir kelimeyi, değil bir noktayı, değil bir virgülü, hiçbir şeyini değiştirmeden buraya getirdiniz ve biz buna ‘demokrasi’ diyoruz. Şimdi de burada konuşuyoruz bunları. Yine, aynı şekilde, burada konuşmalarımıza, eleştirilerimize hep kulak tıkayacaksınız, hiç kulak vermeyeceksiniz ama konuşmak ve yazmak milletvekilinin bir noktada görevidir.” şeklinde konuştu.
“Masalara vurmak Meclis teamüllerine girmiş bir protesto biçimidir”
Saadet Partisi grubunun konuşması sonrasında söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, Kaya’nın AK Parti Grubu’na yönelik sözlerine ilişkin şunları kaydetti:
“12 Aralık’ta Genel Kurul’da kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırılan ve yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Saadet Partisi Milletvekili Hasan Bitmez’e bir kez daha rahmet diliyorum. Nezaketimizi ve bu konudaki bütün taziyelerimizi yerine getirdik fakat AK Parti’nin milletvekilleri farklı farklı mesleklere sahip olmakla birlikte hepsi seçilmiş milletvekilleri ve benim bildiğim kadarıyla hiçbiri hafiye değil. Yani hafiye mesleğini hiçbirimiz icra etmiyoruz. Sözün kimden sadır olduğu bilinseydi bu stenograf arkadaşlarımız tarafından kayda geçirilirdi. Panik halinde herkesin yere düşen merhum Hasan Bitmez’e yardım ettiği esnada birbirini izleme ve ne söylüyor çabasına girmesini kabul etmek mümkün değil. Böyle tek bir AK Parti’li vekil de yoktur, çünkü hepimiz orayla alakalıydık. Tüm AK Parti Grubu’nu bu çerçevede itham etmek, kabul edilebilir bir durum değil. Bu sözleri esefle kınıyorum. Ayrıca masalara vurmak bir sokak adabı değil Meclis teamüllerine girmiş bir protesto biçimidir.”